Ürün yaşam eğrisi, her bir ürün için farklı şekillerde izleyen fakat aynı zamanda her bir ürün için de geçerli olan nadir kavramlardan bir tanesidir. Eğer e-ticaret siteniz varsa ürün her bir ürünün belli bir yaşam döngüsünün olduğunu ve ürünün kaderinin de bu döngü içerisinde şekillendiğini bilirsiniz. Ürün, döngü içerisinde ne kadar uzun süre kalırsa başarılı olma ihtimali de o kadar artar. Bu yüzden pazarlamacılar döngüyü uzatabilmek için ürün üzerinde bazı güncellemeler ve reklamlar uygular. Bu sürecin tamamına da ürün yaşam eğrisi denir. Şimdi gelin ürün yaşam eğrisinin aşamalarına daha yakından bakalım.
Ürün Yaşam Eğrisi Nedir?
Ürün yaşam eğrisi, bir ürünün üretim aşamasından başlayıp satışına kadar gerçekleşen süreç içerisindeki talep yükselişinin alçalmasıyla alakalı bir kavramdır. Ürün, bu süreç içerisinde ya çok başarılı bir ürün olur ya da hiç tercih edilmez, beğenilmez ve yok olur. Ürün yaşam eğrisi, satıcının ürünü hayatta tutabilmesi için elinden gelen stratejileri, reklamları ve pazarlama taktiklerini uygulama aşamalarını da içerir.
Elbette her ürünün kendine göre bir pazarı vardır. Satıcı, ürün seçiminde sektör bolluğuna ve arz-talep meselesine dikkat etmelidir. Yoksa ürününü tanımayan bir satıcı söz konusu döngü içerisinde doğru hamleleri yapamaz ve mücadeleyi en başından kaybeder.
Ürün Yaşam Eğrisinin Döngüleri
Ürün yaşam eğrisi
- 1. Ürün geliştirme
- 2. Ürünün piyasaya tanıtılışı
- 3. Pazar payı alma ve büyüme
- 4. Zirve dönemi
- 5. Doygunluk dönemi ve düşüş olmak üzere 5 farklı aşamada gerçekleşmektedir.
1. Ürün geliştirme
Ürün yaşam eğrisi, tahmin edeceğiniz üzere ürün geliştirme ile başlıyor. Arka planda ürünün hazırlanışı, yapılan testler ve çıkartılan analizler ürün geliştirmeye dahildir. Sonrasında ürünün bir prototipi çıkartılır ve bu prototip ile yatırımcıların kapısı çalınır. Eğer bu süreç başarılı bir şekilde geçilirse ürün kabul edilir ve üretim aşamasına geçilir. Sonrasında ürün piyasaya tanıtılmak için hazır bir hale gelir.
2. Ürünün Piyasaya Tanıtılışı
Ürün geliştirildikten sonra sıra geldi ürünün piyasaya tanıtılması sürecine. İşin bu kısmı en az ürünün geliştirilmesi kadar önemlidir. Çünkü çoğu satıcılar ürün tanıtımı kısmını ya direkt es geçiyor ya da tanıtımı yanlış kitleye yanlış bir şekilde yapıyor. Sonucunda ise doğru ya da hiç tanıtılmamış olan ürün pazarda bekleneni veremiyor.
Tüketicilerin ürünü ilk kez gördüğü an bir sonraki karşılaşmaların neticesini belirleyecektir. Bunu sosyal medyada sürekli karşınıza çıkan aynı ürün reklamları gibi değerlendirebilirsiniz. Aynı ürün birkaç kez gösterildiği zaman asla beklenen sonucu vermez. Ürünün piyasaya tanıtılış sürecinden itibaren pazarlama ve reklam çalışmalarına ağırlık verilir ve hedef kitlenin ürünü doğru bir şekilde anlaması sağlanır.
3. Pazar Payı Alma ve Büyüme
Eğer ürünün tanıtımı doğru bir şekilde yapılmışsa tüketiciler ürünü kabul etmiş demektir. Bundan sonraki süreçte ürün yaşam eğrisi artık ürünün pazarda kendine yer bulması ve kabul görmesiyle devam etmektedir. Eğer yapılan pazarlama stratejileri ve reklam çalışmaları doğruysa ürün yavaş yavaş pazarın içerisinde kendine yer bulmaya başlayacaktır. Ürün pazara daha fazla yerleştiğinde ve siparişlerin sayısı arttığında rekabette de bir hareketlenmeye olmaya başlar.
Ürünün başarısına tanıklık eden diğer firmalar da sizi taklit etmeye başlar. İşte bu noktada büyümeyi kontrol altına alabilmek için olabildiğince özgün ve kaliteli olmak gerekir.
4. Zirve Dönemi
Zirve, her ne kadar çok büyük bir başarı olarak görülse de bu dönemde ürünün satışları stabil bir hale gelmiştir. Yani 4. aşamaya kadar geçen süreçte ürün her geçen gün daha fazla siparişe ulaşırken zirve aşamasında bu grafik artık düz bir çizgide gitmeye başlamıştır. Bu aşamada sürpriz satışlar olmaz fakat yinede zirvede kalmak hiç kolay değildir. Bu aşama için özel pazarlama stratejileri uygulanmalı ve özel reklamlar verilmelidir. Uzmanlar bu noktada şirketlerin marka bilinirliğine yatırım yapmasını daha doğru buluyor.
5. Doygunluk Dönemi ve Düşüş
Ürün zirvede kalmaya başladığında yavaş yavaş doygunluk dönemine gelir. Hedef kitle artık ürünü biliyordur ve eskisi kadar ürüne ihtiyaç duymuyordur. Rakip firmalar daha farklı pazarlama stratejileri ile sizden etkili siparişler elde etmeye başlamıştır. Bu süreçte tüketiciler ürüne farklı firmalardan da ulaşabildiği için sizin siparişleriniz yavaş yavaş düşmeye başlar. Eğer bu noktada etrafınızdaki şirketleri inceleyerek yeniliklerden geri kalmazsanız bir nebze tutunmayı başarabilirsiniz ancak şunu hiçbir zaman unutmayın koskoca bir şirket düşüşe geçmişse o şirketi tekrar ayağa kaldırmak çok zordur. Bir lider, patron ve yönetici şirket batarken çok daha dikkatli ve soğuk kanlı olmalıdır.
Bizi Takip Edin